{
    "title": "Çörek Otu Şeker Hastalığı",
    "image": "https://www.corek.gen.tr/images/corek-otu-seker-hastaligi.jpg",
    "date": "20.01.2024 13:45:59",
    "author": "Zübeyde Taşpınar",
    "article": [
        {
            "article": "<div><b>Çörek Otu Şeker Hastalığı,</b> yurdumuzun hemen hemen her yöresinde ve birçok dünya ülkesinde yetiştirilen yaklaşık olarak 40 cm uzunluğunda ve ince yapraklı otsu bir tarla bitkisidir. Çörek otunun özellikle mutfaklarda hazırlanan hamur işlerinin üzerini süslemek amaçlı kullanılan siyah minik tanecikleri bu şifalı bitkinin dallarında meydana gelen ve kapsüller içinde bulunan tohumudur. İnsan sağlığı bakımından pek çok yararlı vitamin ve mineraller içeren çörek otu vücuda fayda sağlayan molekül içermektedir. Bu moleküller arasında nigello ve thymoguinon ismi ile anılan moleküller, bağışıklık sistemine karşı olumlu etkiler sağladığı bilinmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemini kuvvetlendiren bazı farklı ilaçların içeriğinde hammadde niteliğinde de kullanılmaktadır. Çörek otu bitkisi insan vücudu üzerinde en basit olarak düşünülen nezleden kanser hastalıklarına kadar meydana gelen tüm rahatsızlıklarda vücut kendini savunmak ve bu rahatsızlıklarla savaşmak amaçlı bağışıklık sistemini en doğru bir şekilde çalıştırır. Bu nedenle hastalığın süresini bağışıklık sistemiyle birlikte hastalıkla yapılan mücadele belirler. Vücutta meydana gelen tüm rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan ilaçların etkili olabilmesi adına bağışıklık sisteminin olabildiğince kuvvetli olması şarttır. Bu yüzden her derde çare olarak gösterilen çörek otu bitkisi farklı hastalıklarda da olduğu gibi şeker hastalığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir.</div><div><br></div><div><b>Çörek Otu Şeker Hastalığı</b></div><div><br></div><div>Özellikle şeker hastalığı, vücudun kâfi oranda insülin üretemediği ya da insüline yeterli oranda cevap veremediği hallerde meydana gelen bir rahatsızlıktır. İnsülin, pankreas üzerinden üretilerek vücudun enerji ihtiyacı için özellikle hücrelere şeker yani glukoz gereksinimini sağlayan hormondur. Şeker hastalığı glukozun kanda oranının artmasına ve bu durum neticesinde ilk sırada sinir sistemi, kalp, damar sağlığı, böbrekler ve gözle ilişkili olmak adına birçok önemli organın ciddi komplikasyonların meydana gelmesine sebep olur. Dünya genelinde 2000 yılı tarihiyle yaklaşık olarak 172 milyon kadar şeker hastası olduğu düşünülmektedir. Bu değin yaygın olduğu kadar da önemli kabul edilen bu rahatsızlığın önüne geçilmesi ya da tedavi altına alınması oldukça önem taşımaktadır. Dünya genelinde yapılan incelemeler doğrultusunda çörek otu ile çörek otundan sağlanan etken maddeler yardımıyla kan şekeri oranını düşürdüğü kanıtlanmıştır ve şeker hastalığına bağlı olarak gelişerek insan yaşamını olumsuz olarak etkileyen sinir sisteminin zarar görmesi durumu yani nöropati olarak adlandırılır.</div><div><br></div><div><b>Şeker Hastalığı İçin Çörek Otu Kürü</b></div><div><br></div><div>Şeker hastalığı öncelikle karbonhidratlar dahilinde yağ ve protein metabolizması ile ilgili olan bir metabolizma rahatsızlığıdır ve kendisini özellikle kan şeker oranının devamlı yüksek miktarlarda olması nedeni ile belli eder. Şeker hastalarındaki ana metabolik bozukluklar, kan kanalıyla taşınan şeker yani glikozun hücrelerin içine girememesi durumudur. Sağlıklı insanlarda gıdalardan sağlanan ya da karaciğerdeki bulunan depolardan kana karışan glikoz pankreas üzerinden salgılanarak insülin hormonu sayesinde hücrelerin içine kadar gitmesi sonucunda yakılarak enerji haline gelir. Hücrelerin yüzeyinde farklı maddelerin girmesine olanak sağlayan özel kapılar bulunmaktadır ve bu kapılar normal zamanlar da kilitlenerek ancak uygun anahtar olduğunda açılırlar. Şeker hastalığı da hücrelerin yüzeyindeki yer alan glikoz kapısının açılmamasından kaynaklanan bir durumdur.</div><div><br></div><div><b>Çörek otu kürü için</b> 1 tatlı kaşığı çörek otu tanecikleri bir havan yardımıyla iyice dövülerek ezildikten sonra 1 çorba kaşığı yoğurtla birlikte karıştırılarak tüketir. Bu kürü düzenli olarak her gün günde 2 defa akşam sabah olmak üzere tüketilebilir. Her iki öğün arasında mutlaka 6 saat geçmesi oldukça önemlidir. Önerilen bu kür 15-30 süreyle uygulanarak bırakılmalıdır.</div>"
        }
    ]
}